MODA MASALLARI

Nisan ve Mayıs ayında biraz ayarsız alışveriş yaptığımı kabul etmem gerekiyor sanırım. Geçtiğimiz birkaç ayda kozmetik alışverişini oldukça azaltmış olmamın verdiği haklı gurur ve doğum günü şımarıklığı birleşince ortaya böyle bir bilanço çıktı. Fazla uzatmadan neyi, neden, ne kadar a aldığımdan bahsedeyim.

Öncelikle hediye gelenlerden başlayayım; Nars Hot Sand allık (110TL) Beymen`den alınmıştı ve çok güzel bir hediye paketinde geldi. Sosyal medyada çokça övülen bu aydınlatıcı bence de övgüleri hak ediyor.

Bu ikili de bir diğer hediyeydi. MAC 140S fırça (139TL) pudra için bayıldığım bir fırça oldu. MAC Extra Dimension Show Gold aydınlatıcının (112TL) yazısını yazmıştım.

Bunlar da benim kendime doğum günü hediyelerimdi. İkisini de aldığıma çok çok memnunum. MAC Retro lipstick (66TL) uzun zamandır aradığım, belirgin ama abartıya kaçmayan kırmızı/kahve tonuydu. MAC Extra Dimension Faux Sure allığın da (99TL) yazısı blogda mevcut.

Yukarıdaki alışverişleri mağazadan yaparken Extra Dimension ve Next to Nothing serilerinden birkaç ürün daha aklımda kalmıştı. Mayıs ayında olan %20 MAC indirimini bahane ederek onları da aldım. Next to Nothing Pudra (97TL), Extra Dimension Hard to Get Allık (99TL), Brow Set (73TL) ve Brush Cleanser (48TL) %20 indirimle alındı, sepet 250TL`yi geçince maskara ve kullandığım bir çek ile Huggable Lipstick eklenince de avantajlı oldu sanki.

Nyx Cosmetics`in online sitesinden de Rustic Antique paleti (65TL) ve Soft Matte Lipcream Berlin`i (28TL) almıştım. Paletin renklerine bakınca benim için biraz gereksiz olduğu fikrine kapıldım aldıktan sonra ama lipcream`in rengini çok beğendim. Bu aralar kahve, kırmızı tonlara takmış durumdayım.

En son Gratis indiriminden merak ettiğim 2 fondöteni aldım (indirimle 30TL civarına düşüyordu). Loreal Nude Cushion`ı beğendim ama Infallible`ı çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim.

Ducray Elution Şampuanı (25-30TL) kepek sorunum için almıştım, yanında Kelual DS ile birlikte oldukça memnun kaldım. Daha önce denediğim bir sürü ürün işe yaramamıştı.

Cyrene anneler günü için sürpriz bir kutu yapmıştı (89TL). Çoğunluğun aksine çok güvenebildiğim markalardan olmasa da sürpriz kutu konseptlerine dayanamıyorum. İçinden çıkan 4 tam boy ürün de kullanışlı geldi bana.

Ve son olarak yurt dışı instagram alışverişim. Bu tarz alışverişleri sevmiyorum aslında, Hem üzerine koyulan fazlaca fiyatı göz göre vermek içime sinmiyor hem de güvenilir bulmuyorum ama bu sefer bir çılgınlık yapıp trendyonair hesabından aldım. Ürün fiyatları çoğunluğun aksine %80-100 arası karlı değil, %50 karlı gibi olması beni almaya itti fakat bu şekilde alışveriş yapmama kararımın doğruluğunu bir kez daha hatırlamış oldum. Parayı ödeme aşamasında herhangi bir iletişim sıkıntısı yoktu ama ürünlerin kargolanma aşamasında ciddi iletişim sıkıntısı vardı. Satın alırken 15 Mayıs`da kargolanacağı belirtilen ürünler benim elime 22 Mayıs`da geçti, gönderildi mi, hangi kargo ile gönderildi, takip numarası vs gibi sorularıma da cevap alamadım bu süre içinde. Dolayısı ile tekrar alışveriş yapmayı düşünmüyorum.

Tabii iyi tarafından bakarsam da aldığım ürünler efsanevi görünüyor. Bu tecrübeye rağmen "iyi ki almışım" diyeceğim büyük ihtimalle 😃

2 aylık bu alışveriş patlamasından sonra, Nisan öncesi yaptığım gibi sağlam bir diyete girme vakti gelmiştir sanıyorum. Bütün bir yıl çöp almayacağım gibi büyük hedefler koyup şaşmak istemiyorum ama bakalım hayırlısı...

Nars Hot Sand Blush son aylarda sıklıkla sosyal medyada karşıma çıkıyordu. PR çalışması olarak boşa pohpohlanan ürünlerden birisi olmadığına kanaat getirince, bu kadar kişinin vardır bir bildiği deyip ben de satın almıştım.

Aldığım günden beri de sürekli elim bu aydınlatıcıya gidiyor (Nars, blush kategorisinde satıyor ama allıktan ziyade aydınlatıcı olarak kullanmaya müsait).

Hot Sand; yine Nars`ın tanımlamasına göre "altın ışıltılı şeftali" rengi. Ne altın ışıltısı ne de şeftali tonlaması baskın değil. Sanırım bu kadar sevilmesinin sebebi bir çok kişiye ve tene hitap edebilecek bir renk olması. Ben normalde sarı tonlamalı aydınlatıcıları tercih etmem ama bu üründe baskın bir durum olmadığı için oldukça hoşuma gidiyor. Işıltıları sim şeklinde değil, yine çok baskın olmayan sedefli bir yapısı var. Bana göre çok naif, çok abartısız ama yine de sürüldüğü belli olan hoş bir renk olmuş.

Yapısı da klasik Nars, ne sert ne de çok kadifemsi. Kalıcılığı da aynı şekilde, çok muazzam bir performansı olmadığı gibi kötü de değil.

Son olarak Nars Hot Sand 115TL, makyajtrendi.com, beymen.com ve Sephora mağazalarından ulaşabilirsiniz.

Seyahate giderken gereksiz ürün taşımaktan hiç hoşlanmıyorum. Bu konuda ciddi ciddi travmam var sanırım 😑 Özellikle uçak ile yolculuk yapılacaksa tek parça ile olabildiğince kompakt hareket etmeye çalışıyorum. Ayrıca itiraf etmem gerekirse, otel banyolarına ya da komodinlerine eşyalarımı yayamıyorum 😏- ya ıslak mendil ile her yeri sildikten sonra ya da altına peçete falan serip koyabiliyorum - Dolayısı ile minimum ürün = maksimum rahatlık benim için.

Bu sefer yolculuk araba ile olduğundan biraz daha rahat davrandım ama yine de deniz tatili de içeren 1 haftalık bir seyahat için 2 makyaj çantasına sığabilmek fena değil sanki!

Kullandığım ürünlerin kısa yorumlarına gelirsek;

SAÇ ÜRÜNLERİ

Tangle Tezeer Tarak; yıllardır değiştirmediğim tarağım, normal boyunu evde, kapaklı küçük boyunu da seyahatlerde kullanıyorum.

Milk Shake Chantilly Köpük Krem; klasik saç kremi taşımaktan daha pratik ve çok hoş kokuyor ama ortalama bir saç kreminin yaptığından fazlasını yapmıyor bana göre. Ortalamanın üzerindeki fiyatını düşünerek tekrar almam.

GÜNEŞ ÜRÜNLERİ

La Roche Posay Anthelios SPF 50 Güneş Koruyucu Yüz Spreyi; ekstra koruma için çantada taşımalık bir ürün. Geçen yıl Bioderma Hydrabio güneş koruyucu spreyi almıştım ama bu sene ondan pek memnun kalmayınca buna şans verdim. Aslında bu ürünü beğendim ama kullanımı tam hedefe yönelik bulmadığım için ne derece işe yaradığından emin değilim. Ayrıntılı yazısını yazacağım.

La Roche Posay Anthelios SPF 50+ Güneş Koruyucu Losyon (Vücut); biraz Nur Bilen`in tavsiyesine biraz da çocuk ürünü olmasına güvenerek aldığım sprey krem. Yapış yapış hissiyat bırakmadı ve Antalya güneşine gayet iyi dayandı.

LR Aloe Vera All Purpose Concentrate Jel ve Emergency Sprey; bunları güneş sonrası bakım için ne olur ne olmaz diye aldım fakat ihtiyaç olmadı.

Shiseido SPF 25 Gözaltı Kremi; güneş koruyucu mavi seriden olduğu için SPf korumalı günlük kremlere göre daha çok güvendiğim bir ürün (SPF içeren nemlendirici, ya da makyaj ürünlerinin koruması hiç bir zaman güvenilir gelmiyor bana, o yüzden kışın belki ama yazın onlara güvenmiyorum).

Shiseido Wet Force SPF50+ Yüz Güneş Kremi;özellikle denize girerken koruması için güvendiğim bir ürün. Ara ara makyajın altına da kullandım.

Seçtiğim güneş ürünlerinden genel olarak gayet memnun kaldım. 1 haftalık bir Antalya tatilini yanıksız ve güneş lekesiz atlatmamı sağladılar.

MAKYAJ ÜRÜNLERİ

Makyaj ürünlerini birkaç tanesini hiç kullanmadım, daha minimal seçim yapabilirmişim. Hepsinden tek tek bahsetmeyeceğim ama birkaçı hakkında söylemek istediklerim var;

Shisedio SPF30 Fondöten;çok çok memnun olduğum bir ürün, çok ince olmasına rağmen kapatıcı, suya dayanıklı. Kendi süngeri ile sürümü çok rahat, süngerin muhafaza kutusu olduğu için taşıması çok kolay vs. Mutlaka denemeniz tavsiye ettiğim ürünlerden birisi.

Shiseido SPF30 Güneş Koruyucu Pudra; güneş koruyucu olması dışında çok ekstra bir özelliği yok ama yüzümde çok kalıp gibi durmadığı için bunu da çantamda ekstra koruyucu olarak taşımayı seviyorum.

Estee Lauder Bronze Goddees Bronzer; rengi bana uymadı sanıyorum, bir iki denemede turuncu ve pigmentasyonu zayıf gibi geldi ama bir şans daha vereceğim.

Yanıma aldığım makyaj ürünlerimin hepsi (bronzer hariç) severek kullandığım, bir süredir favorilerim olan ürünlerdi. Fotoğrafta görünen 2 minik dışında ekstra fırça da almadım. Fondötenleri süngerli seçtim, aydınlatıcı, allık vs için de minik fırçalarla idare ettim. Bu arada aydınlatıcı, bronzer ve allık olarak götürdüğüm ürünleri göz makyajı için de kullandım, gayet iyi oldu.

CİLT BAKIM ÜRÜNLERİ

En sevdiğim kısım burası çünkü bu kadarcık ürün baya bir iş gördü.

Dermalogica Precleanse; yağ formunda bu temizleyici hem suya dayanıklı ten ürünlerini, hem rimeli gayet iyi temizledi. Ayrıca misel su, pamuk, göz makyaj temizleyicisi vs taşımaktan da kurtardı.

Dermalogica Daily Microfoliant; elimde seyahat boyu olduğu için çantaya atıverdim, günlük temizleyici olarak kullandım.

Acnecinamide Mendiller; normalde temizleyici ve nemlendirici haricinde ekstra ürün taşımayacaktım aslında ama bu mendiller ne zamandır denenmek için bekliyorlardı. Birkaç kullanım sonrası beğendiğim bir ürün oldu.

Hurraw Lip Balm; hindistan cevizli bu lip balm, yıllardır kullandığım Burt`s Bees`i solladı. Son zamanlarda en severek kullandığım lip balm, içerik olarak da gayet sade ve temiz.

Clinique DDM-gel nemlendirici; yine yıllardır yağlıya dönük cildim için kullandığım en iyi nemlendiricilerden birisi, bunun da seyahat boyu vardı elimde.

Dermalogica Multivitamin Power Firm Göz Kremi; yine elimdeki bir deneme boy, birkaç haftadır severek kullanıyorum. Belirgin bir etkisini görmedim fakat gözaltlarımda bariz bir şikayet olmadığı için, görmeyi beklediğim bir etki de yok açıkçası. Göz kremi seçerken yeterli nem vermesine, güvenilir bir marka olmasına dikkat ediyorum şimdilik, ekstra olarak bu kremin bıraktığı hissiyat da çok güzel.

Yanıma aldıklarımın hepsi bunlardı, fotoğrafa eklemeyi unuttuğum 1 oje ve 1 kağıt mendil kalmış sadece. Minimum ürün diye başlık attım ama bilemedim de şimdi, sanki yine de çok mu olmuş, ne dersiniz ?

Makyaj fırçalarını seviyorum daha önce de belirtmişimdir. Özellikle ten ürünlerini elimle sürmekten hiç hoşlanmıyorum. Bir fondöten fırçasını da yıkamadan maksimum 2 kere kullanabildiğimi düşününce, fırça yıkama merasimlerim oldukça uzun sürüyor.

Aslında fırçalarımı yıkamak çok zor gelmiyor bana, hatta garip şekilde hafiften rahabilite edici bile buluyorum ☺Uzun süredir elimde beyaz sabunla ya da küçük silikon yüz temizleme matı ile (bebek şampuanı kullanarak) temizlememe rağmen, Sigma`nın eldiven şeklinde olan matı da aklımdaydı.

Biraz araştırınca, eldiven yerine bu geniş matların daha kullanışlı olabileceğine karar verdim. Sigma versiyonunu almaya da oldukça niyetlenmiştim ama fiyatı 100 liranın üzerinde biliyorsunuz. Ne yapsam ne etsem derken, şeytan dürttü ve aliexpress`e baktım.

Aliexpess ya da muadillerinden bugüne kadar makyaj aksesuarı, fırça vs almamıştım hiç. Bu konularda biraz pimpirikli ve temkinliyim. Açıkçası adı sanı belli olmayan ürünler alıp kullanmaktan da pek hoşlanmıyorum ama bu matın orjinalinin fiyatı bu kadar yüksek olunca biraz mecbur kaldım galiba. Biraz da kullanışsız bir şey çıkarsa o kadar para vermemiş olayım, bunu deneyeyim, beğenirsem orjinalini alırım diye düşündüm.

Aliexpress`de fırça temizleme matı satan onlarca satıcı var, renk renk alternatifleri de var. Hemen hepsi "zehirsiz/zararsız silikon" olduğunu yazmış fakat ne kadar güvenilir bilemiyorum tabii. Fiyatları 2-5$ arasında değişiyor. Ben ortalama fiyatlı ve yüksek puanlı bir satıcı tercih ettim.

Makul bir sürede elime ulaştı. Çok kaliteli bir hissiyatı yok ama kötü de değil. Standart, yumuşak silikon gibi düşünülebilir.

Bu model lavabonun içine yapıştırılarak kullanılıyor genelde ama ben temiz bir kabın içine koyup kullanmayı tercih ediyorum. Üzerinde farklı şekil ve büyüklüklerde tırtıklar var, fırçanın büyüklüğüne göre uygun temizlemeyi sağlayacak olan tarafını seçerek kullanıyorum.

Bu model fırça temizleme matını oldukça kullanışlı buldum. Fırçaları yıkama süremi ve kullandığım su miktarını oldukça azalttı. Fırçalarıma da herhangi bir zarar verdiğini gözlemlemedim. Kıvrılabilir, esnek bir şey olduğu için muhafazası da kolay.

Özet olarak, başta biraz tereddüt ederek almış olsam da, oldukça memnun kaldım. Şimdilik Sigma mata da ihtiyaç duymuyorum.

Yıldan yıla beğendiğim rujların rengi bile değişiyor. Bir iki yıl önceye kadar kırmızılardan, koyu tonlardan yana yakıla kaçıp, pembelere koşarken şimdi pembeler (özellikle de mavi alt tonlu olanlar) zerre hoşuma gitmiyor.

Bir süredir çok çok belirgin olmayacak yani günlük de kullanılabilecek kahve alt tonlu bir kırmızı ruj arayışım vardı. Mac Retro bu arayışıma cevap oldu.

Mac Retro Satin yapıda, bana göre tam bir kahve-kırmızı. Mac`e göre pembe, şeftali alt tonlu. Ben ne pembe ile ne şeftali ile bağdaştıramadım ama bilemem. Çok iddialı bir renk olmasa da, denenip alınmasında fayda var. Bende çok koyu durmuyor, günlük olarak da rahatlık kullanıyorum. Hatta son zamanlarda sıklıkla kullandığım ruj oldu sanıyorum.

MAC Viva Glam III`ün swatchlarını çok beğenmiş ve denemiştim ama o bana biraz iddialı geldi, Retro birebir aynı tonda olmasa da, ona yakın ama günlük olarak daha rahat kullanılabilir versiyonu gibi düşünüyorum. Uygun fiyatlılar içinden de Wet n Wild - Spiked with Rum dupe gösteriliyor. -İnternetten baktığım kadarı ile baya andırıyor-

Ara ara bana uymayan ya da kullanmadığım, iyi durumda olan makyaj malzemelerimi blog vasıtası ile satışa koyuyordum. Fakat tek tek mail ile iletişim kurmak, anında ödeme yapılamaması vs uğraşmak oldukça zor olduğu için bu yöntemden vazgeçtim.

Onun yerine arkadaşımın tavsiyesi ile "zebramo" satış uygulamasına ekledim ürünlerin hepsini. Bilgisayar üzerinden değil, telefon uygulamasını indirerek erişebiliyorsunuz. Kargo ücreti oldukça makul (2-3lira) ve kredi kartı ile alım mümkün olduğu için burası daha pratik geldi.

Yine çoğunluğu 1-2 sefer denenmiş birkaç tanesi de hiç açılmamış ürünler. ilginizi çekiyorsa telefonunuza Zebramo uygulamasını indirip inceleyebilirsiniz. Kullanıcı adım @modamasallari

MAC`in Next to Nothing koleksiyonu beğendiğim bir koleksiyondu. Bu koleksiyondan bir fırça bir de pudra almıştım. Her ikisini de severek kullanıyorum.

Next to Nothing pudra yumuşacık, ince bir ürün. Parmağınızla dokunduğunuzda güzel bir hissiyat bırakıyor. Tavsiye edildiği üzere özellikle kendi fondöteni üzerinde çok daha başarılı duruyor.

Ben fondötenini almadım fakat başka fondötenlerimin üzerine sabitleme için, göz altlarıma sabitleme için, zaman zaman da süngerle uygulayarak tek başına kullanıyorum.

Sabitleme performansı yeterli, ıslak bitişli fondötenler ile daha başarılı. Tek başına kullanıldığında incecik bir kapatıcılık veriyor, nemli bir cilde uygulandığında pul pul durmuyor. Dolayısı ile beğendiğim ve severek kullandığım bir pudra oldu.

Ürün 10 gramlık, aynalı bir ambalajda geliyor. Toplam 9 renk seçeneği var ve güncel fiyatı 105TL. Mağazalarda bulunabiliyor mu emin değilim ama maccosmetics.com.tr`de bulunabiliyor. Merak edenler için içerik listesi de aşağıdaki gibi.

Güneş kremi kullanırken ve seçerken titiz davranmaya çalışıyorum. Kullanılan BB kremlerin ve fondötenlerin içinde Spf30`lara kadar çıkan güneş korumaları olsa da, sadece onlara güvenemiyorum. Yaz kış mutlaka güneş kremi kullanıyorum.

Skinceuticals markası ise bir süredir takip ettiğim ve denemek istediğim markalardan bir tanesiydi. Hazır ihtiyacım da varken güneş kremi ile başlayıp marka ile tanışayım dedim.

Benim seçtiğim Sheer Mineral UV Defense renksiz olan versiyonu. Aynısının bir de renkli olan versiyonu var, onun ismi Mineral Radiance UV Defense. [Bunun haricinde belli cilt tiplerine hitap eden birkaç çeşit daha güneş kremi mevcut, hemen bu likten inceleyebilirsiniz]

Önce neden renksiz olanını tercih ettiğimden bahsedeyim; almadan önce her ikisini de eczanede denedim ve renksiz (daha doğrusu beyaz renkli) versiyonun biraz daha mat hissettirdiğini düşündüm. Tabii tek seferlik bir deneme olduğu için tam emin olamamakla birlikte, riske atmamak adına beyaz olanını tercih ettim.

Skinceuticals Sheer Mineral UV Defense;

SPF 50 UVA/UVB koruması sağlıyor,
Mineral filtreli,
Paraben, kimyasal filtre ve parfüm içermiyor,
50 ml olarak satılıyor,
Akışkan bir yapıda,
Derli toplu, kullanımı zora sokmayan bir ambalajda sunuluyor.
Ürün üzerinde suya dayanıklı olduğu da belirtilmiş fakat bu öyle çok uzun vadeli bir dayanım değil.
Hassas ciltler dahil her cilt tipine uygun olduğu belirtiliyor.

Kullanım sırasında ise,

Ne mat, ne yağlı ortalama bir hissiyat bırakıyor. Benim cildim yağlıya dönük ve genelde mat hissiyat bırakan ya da hiç yokmuş gibi hissettiren ürünleri seviyorum. Bu krem tam öyle olmasa da bir rahatsızlık vermiyor bana. Cildinizde çok uçlara varan bir kuruluk ya da yağlanma olmadığı sürece rahatlıkla kullanılabilir olduğunu düşünüyorum.

Genelde mineral filtreli güneş ürünlerinde karşılaşın temel sorun cildinizde beyaz beyaz kalması. Bu ürünün arkasında transparan titanyum dioksit kullanıldığı belirtilmiş fakat beyaz kalıntı durumu bu üründe de mevcut. Aşağıda elimde denediğim fotoğraflarda çok bariz değil fakat tüm yüzünüze uyguladığınızda oldukça bariz oluyor. 5-10 dakikalık süre sonunda kaybolduğunu da gözlemlemedim maalesef. Ben üzerine renkli ten ürünü kullandığım için sorun etmiyorum ama bu kremi tek başına kullanmak isteyenler için sorun olacaktır. Onların renkli olan versiyonuna bakmalarını öneririm. Onu da Görkem Karman`ın kullanıp çok beğendiğini hatırlıyorum.

Kullanım sırasında bende sivilceye ya da benzeri bir probleme neden olmadı. Dediğim gibi makyaj altına da rahatlıkla kullanıyorum.

Ürünün fiyatı eczanelerde 180TL civarı ama ben online satan sitelerden daha uygun bir fiyata almıştım.

Özetle bana güvenilir gelen ve beğendiğim bir güneş kremi oldu. İsmindeki "sheer" ifadesinin hakkını verememesi bir eksi tabii ama beyaz kalıntı bırakması beni pratikte etkileyen bir durum olmadığı için rahatlıkla kullanmaya devam ediyorum.

Bu aralar üst üste gelecek olan güneş koruyucu incelemelerinden de anlayabileceğiniz gibi, güneşten korunma konusunda dikkatli davranmaya çalışıyorum. Sevdiğim ve sorunsuz kullandığım güneş kremlerim var fakat iş belli aralıklarla bu koruyucuları tazelemeye geldiğinde sıkıntı başlıyor.

Ten makyajı yapmıyorsanız yine sorun yok, güneş koruyucunuzu çantanıza atıp, istediğiniz sıklıkta tazeleyebilirsiniz. Fakat ten makyajı üzerine kullanılabilecek güneş koruyucu sayısı oldukça sınırlı maalesef.

La Roche Posay Anthelios Anti Shine SPF 50 Sprey, makyajın üzerine uygulayabileceğiniz bu nadir ürünlerden bir tanesiydi. Ben de hem merak hem de yüksek beklenti ile yaklaşık 1 ay önce satın aldım ve kullanmaya başladım. Önce olumlu yönlerinden bahsetmek istiyorum;

SPF 50 UVA/UVB koruması içeriyor,
Termal su içerdiği için artı bir puan daha alıyor,
Makyaj üzerinde beyaz leke, kalıntı bırakmıyor,
Yapışkan bir hissiyat asla bırakmıyor,
Sprey şeklinde olması dolayısı ile oldukça pratik,
Paraben içermiyor.

Buraya kadar çok güzel, hiç bir problem yok. Fakat;

Parfüm içeriyor,
Ve uygulamasında problem yaşıyorum.

Eğer uygulaması sorunsuz olsaydı, parfüm içeriğini de göz ardı edip mutlu mesut kullanmaya uzun yıllar devam edebilirdim ama şu an devamını alıp almamak konusunda oldukça kararsızım.

Önce ürünün sprey kısmında bir sorun mu var diye düşünmüştüm hatta ama sonra fark ettim ki, ürünün çok çok hafif bir yapıda olması uygulamayı zorlaştırıyor. Bu hafif yapıdan dolayı ürün oldukça geniş bir alana saçılıyor ve gözle görülür bir bulut oluşturuyor. Bu arada yüzüme çok az miktarda ürün geldiğini hissediyorum, yüzümün her yerine güzelce temas etsin diye bolca sıkıyorum (tabii bu arada biraz nefesimi tutmam da gerekiyor) Dolayısı ile hafif bir esinti bile olduğu durumlarda açık havada uygulayamadım ve bolca kullanmamdan dolayı çok hızlı şekilde tükettiğim bir ürün oldu. Kullananlar varsa özellikle bu konuda yorumlarını oldukça merak ediyorum.

Ürün 75ml, eczane fiyatı 45TL civarında ama online olarak daha uyguna bulunabiliyor her zamanki gibi. İçerik listesi de aşağıdaki gibi;

BUTANE

AQUA / WATER

HOMOSALATE

OCTOCRYLENE

GLYCERIN

DIMETHICONE

ETHYLHEXYL SALICYLATE

DICAPRYLYL CARBONATE

NYLON-12

DIISOPROPYL SEBACATE

BUTYL METHOXYDIBENZOYLMETHANE

STYRENE/ACRYLATES COPOLYMER

p-ANISIC ACID

CAPRYLYL GLYCOL

CARNOSINE

CYCLOHEXASILOXANE

DISODIUM EDTA

DROMETRIZOLE TRISILOXANE

ETHYLHEXYL TRIAZONE

MEL / HONEY

METHYL METHACRYLATE CROSSPOLYMER

PEG-32

PEG-8 LAURATE

PENTYLENE GLYCOL

PHENOXYETHANOL

POLY C10-30 ALKYL ACRYLATE

POLYGLYCERYL-6 POLYRICINOLEATE

PROPYLENE GLYCOL

SILICA SILYLATE

SODIUM CHLORIDE

SODIUM SACCHARIN

TOCOPHEROL

PARFUM / FRAGRANCE

Bioderma Hydrabio SPF30 güneş koruyucu sprey, çıkar çıkmaz koşarak gidip satın aldığım ürünlerden bir tanesiydi. Aslında güneş koruyucu sprey değil, UV koruyucu, nemlendirici mist olarak geçiyor.

Dolayısı ile hassas ve nemsiz ciltler için nemlendirme ve güneşten koruma vadediyor. Normal şartlarda nemlendirme özelliği ile öne çıkan ürünlerden kaçıyorum ama makyaj üzerine uygulanabilecek şeffaf güneş koruyucu bulmak zor olduğundan denemek istedim.

Ürünü uzun zamandır kullanıyorum. Olumlu yanlarından başlayacak olursam;

Ürün spreyli bir ambalajda ve çantada taşımak için oldukça pratik,
Şeffaf bir dokusu olduğu için makyajın üzerine uygulamaya uygun, güzelce çalkalanarak uygulandığında beyaz kalıntı bırakmıyor, dağıtmaya gerek kalmıyor.
Parfüm, paraben ve alkol içermiyor,
Uygulaması oldukça pratik, sprey kısmı başarılı ve yeterli ürün uygulaması sağlıyor.

Yüzüme sıktığımda ise tam olarak rahat hissedemiyorum maalesef. Benim cildimde (yağlıya dönük, karma) hafif yağlı/kaygan bir doku oluşturuyor. Aslında bu doku çok bariz olmadığı için katlanılabilir ama ince de olsa bir kaplama yapılmış gibi bir hissiyat da var. Yani yüzümde bir şey olduğunu hissediyorum.

Birkaç sefer de tam kurumdan dokunduğumda, altındaki ten ürünü ile birlikte soyulduğunu gözlemledim.

Dokunduğumda bir miktar yağlı hissettirmesine rağmen, dediğim gibi çok bariz bir yağlılık olmadığı için yüzümde ekstra bir parlamaya yada sivilceye neden olmadı.

Sonuç olarak kullanmamı engelleyecek kadar büyük bir rahatsızlık değildi ama tekrar almayı da düşünmüyorum. Özellikle benim gibi yağlı hissiyatı hiç sevmeyenlere ve yağlı ciltlilere almadan önce yüzlerinde denemelerini öneririm. Kuru ve normal ciltler belki daha iyi anlaşabilirler ama o hafif kaplama yapılmış hissiyatın cilt tipine göre değişeceğini sanmıyorum.

Son olarak ürün 50ml ve fiyatı 50-79TL arasında, içerik listesi de aşağıdaki gibi;

AQUA/WATER/EAU, CYCLOPENTASILOXANE, DISODIUM PHENYL DIBENZIMIDAZOLE TETRASULFONATE, GLYCERIN, HOMOSALATE, OCTOCRYLENE, ETHYLHEXYL SALICYLATE, CYCLOHEXASILOXANE, BUTYLENE GLYCOL, PHENYLBENZIMIDAZOLE SULFONIC ACID, ARGININE, SODIUM HYDROXIDE, PENTYLENE GLYCOL, 1,2- HEXANEDIOL, CAPRYLYL GLYCOL, DISODIUM EDTA, MANNITOL, XYLITOL, TOCOPHERYL ACETATE, RHAMNOSE, SODIUM METABISULFITE, ECTOIN, NIACINAMIDE, HEXYLDECANOL, PYRUS MALUS (APPLE) SEED EXTRACT, BRASSICA CAMPESTRIS (RAPESEED) STEROLS, TOCOPHEROL. [BI 723] PATENT APPLİCATİON FİLED.

Spreyli şişelerdeki termal suları çoğumuz seviyoruz sanırım, özellikle de yaz mevsiminde. Uludağ`ın yakın zamanda çıkarttığı bu suları görünce oldukça sevinmiştim açıkçası.

Uludağ Premium yüz spreyleri 3 farklı çeşit olarak piyasaya sunulmuş;

Normal versiyonu,
E vitaminli versiyonu ve
Güneş koruyucu versiyonu.

Normal ve E vitaminli olanı bildiğimiz termal sular gibi şeffaf. Güneş koruma faktörlü olanı da şeffaf diye ümit etmiştim ama beyaz renkli, losyon kıvamında. Dolayısı ile makyajın üzerine uygulanabilir bir ürün değil. Şeffaf olsaydı, piyasada çok az bulunan bir ürün olduğu için alacaktım. Fakat klasik bir ürün olduğunu görünce, bu sektöre yeni girmiş bir markanın güneş koruyucusunu tercih etmek istemediğimden, diğerlerini denemeye karar verdim.

Ürün hakkındaki fikirlerime gelirsek;

Sprey başlığı biraz kullanışsız olmuş, bir-iki saniyelik bir sıkışta bile oldukça fazla ürün püskürtüyor, biraz daha fazla sıkarsanız yüzünüzü yıkayabilecek kadar ürün geliyor neredeyse. Daha ince püskürten bir başlık kullanılmalıydı bence.

Etkileri kısmına gelince de; açıkçası ben bu termal suların hiç birisinde gözle görülür bir etki hissetmiyorum. Cildimi nemlendirdiği, rahatlattığı ya da makyajımı sabitlediği gibi belirgin bir etki gözlemleyemiyorum. Sık ve düzenli kullanmadığım için de olabilir bilemiyorum ama yine de yararlı olduklarını düşündüğümden ve serinletme etkilerini sevdiğimden dolapta oluyorlar genelde.

Yani bu durumda gözle görülür bir beklentim olmadığı için içeriğine bakıyorum. İçerdiği mineral oranı, içtiğimiz ortalama bir maden suyu ile hemen hemen aynı. Termal su olarak elimde Avene, Vichy ve Uludağ bulunuyor şu anda. İçerik konusunda Vichy ve Uludağ`ı karşılaştırdığımda;

Uludağ da olup Vichy`de olmayan Sülfat var sadece. Onun dışında Vichy`deki mineral oranları Uludağ`dan kat kat yüksek gözüküyor. Ürünler üzerinde belirtilen toplam mineral içerikleri de; Vichy: 5119,6 mg/l; Uludağ: 1843 mg/l olarak gözüküyor zaten.

Popüler termal sulardan birisi olan Avene`e baktığımda ise; içeriğinde "Avene termal suyu" gibi kapalı bir ifade belirtilmiş. Kendi sitelerinde de daha açık bir bilgiye ulaşamadım. [Birkaç blog içerik bilgisine yer vermiş ama birbirleri ile çelişiyorlar. Birisinde mineral çeşitliliği bakımından çok daha zengin gözükürken, diğerinde Uludağ ile aynı çeşitlilikte ama daha da düşük değerlerde gözüküyor. O yüzden onunla ilgili yorum yapamıyorum]

Uludağ Premium E vitaminli Yüz Spreyi İçeriği

Vichy Termal Su İçeriği

Bu durumda Uludağ Premium yüz spreyinin fiyatının da Vichy termal suya yakın olduğunu düşününce tekrar tercih etmeyeceğim bir ürün olacak maalesef. Dış ambalajını başarılı bulsam da, fiyat politikasını, sprey kısmını ve içeriğinin sıradan bir maden suyundan fazla bir şey sunmamasını sevmedim. İnsan ister istemez, "2 liralık maden suyunu spreyli bir şişeye doldurup koysam aynı şey değil mi?"diye düşünüyor.

Ürün 150ml ve indirimde 24TL`ye almıştım.

Uzun zamandır bitenler yazısı yazmıyormuşum, bir hayli ürün bitirdim bu arada. Bir de büyükçe bir temizlik yapınca ürün sayısı daha da arttı. Hemen başlıyorum bahsetmeye;

Dermalogica Skin Wash; yağlı ciltler için olan bu temizleme jelini çok kayda değer bulmadım. Sevmedim diyemem ama tam boyunu alma isteği de uyandırmadı. Gerçi bunda jel yerine köpük ürünleri daha çok seviyor olmamın da payı olabilir.

Bioderma Hydrabio SPF 30 Sprey; yüzümde bıraktığı hissiyat yüzünden çok sevemedim, ayrıntılı yazısını ürün ismine tıklayarak okuyabilirsiniz.

Himalaya Limon Özlü Yüz Temizleme Köpüğü; Gratis`in kasa arkası indiriminde görüp pek incelemeden almıştım. Neem özlü olanının beğenildiğini hatırlıyordum, buna da sıcak bakmıştım o yüzden. Arındırması fena değildi, cildimi kurutmadı ama içeriği kısmen temiz olmasına rağmen yoğun parfüm kokusuna ve içeriğindeki bir maddeye takılmıştım (ya sabun ya alkol içeriyordu, şimdi hatırlayamadım ama eve gidince güncelleyeceğim)

La Roche Posay Ultra Misel Su; bu misel suyu oldukça severek kullandım. Bioderma yerine rahatlıkla tercih edebilirim. İkili şişe halinde almıştım, bir şişesi daha kullanılmayı bekliyor. Bu arada misel suları sadece makyajı yüzeysel temizlemek için kullanıyorum.

Marvis Diş Macunu; Siyah renkli olan bu versiyonu severek kullandım. Çok keskin aromalı olanlardan hoşlanmıyorum. Bunun aroması yumuşak ve hafifti, ben sevdim.

Maybelline Fit Me Fondöten; mat ve orta kapatıcı fondötenleri seven birisi olarak bu fondöteni severek kullandım. İndirimde denk geldiğinde alabilirim yine ama renk skalası biraz garip, tutturamıyorum. Ayrıntılı yazısını ürün ismine tıklayarak okuyabilirsiniz.

Zara EDT; kasa önünde görüp son dakika sepete eklenenlerden. Şimdiye kadar birkaç tane denedim, benim denediklerimin kalıcılıkları yok denecek seviyede.

Burberry Body; Gratis`de görüp ambalajının şirinliği için almıştım bu minik şişeyi fakat ağzını düzgün yapmamışlar kendi kendisine dökülüp gitti. Genel olarak da ağır bulduğum bir koku zaten.

Pronail Express Pedikür Seti; bunlardan ara ara alıyorum, fena bulmuyorum. Yoğun kremli, ele ya da ayağa geçebilecek şekilde bir poşetin içinde elinizi ayağınızı bekletme mantığına dayanıyorlar. Kreminin içeriği temiz değil, o yüzden nadiren alıp kullanıyorum.

Beyond Green Barley Maske; bu maskeden hiç bir şey anlamadım, tekrar almayı düşünmüyorum.

Sephora Lotus Maske; aynı şekilde bu maskenin de olumlu-olumsuz bir etkisini hissedemedim.

LR Aloe Vera Yüz Temizleme Mendili; yumuşaklık ve temizleme performansı açısından fena bulmadım. Genelde seyahatlerde tercih ediyorum.

Derma e Very Clear Yüz Temizleme Mendili; bu mendilleri de salisilik asit içerdiği için almıştım, aynı serinin peelingini çok severek kullanmama rağmen, bundan beklediğim etkiyi göremedim. Performansı çok yüksek değil ama yine de yağlı ciltler için güzel bir alternatif olabilir.

Bitenler şimdilik böyle. Bir kaç gün sonra devamı da gelecek :)

Cushion diye tabir edilen fondötenlerden ilk denemem bu ürünle oldu. Bir süre cilt tipime uygun olmadığını düşündüğümden uzak durmuştum. Fakat bir indirim dönemi merakıma yenilerek satın aldım.

Bildiğiniz üzere ürün kendi uygulama süngeri ile geliyor, bu süngeri alttaki fondötenli kısıma bastırıp ürünü alıyorsunuz ve yüzünüze uyguluyorsunuz. Uygulama açısından gayet pratik ve sorunsuz. Kapağında aynası da olduğu için, özellikle dışarıda hızlı şekilde uygulamak için oldukça mantıklı. Fakat bu ambalajın tek tez avantajı az ürün içeriyor olması. Ortalama bir fondötenin aşağı yukarı yarısı kadar ürün içeriyor, bir kısmı da süngerde ziyan olduğu için kullanım ömrü daha da kısalıyor.

Loreal Nude Magnique Cushion Föndeten,"glowy" diye geçiyor ve çoğunlukla normal/kuru ciltlere öneriliyor olsa da ben tam öyle düşünmüyorum. Bir süredir cildim yağlıdan normale dönmeye başlamış olsa da, yılların verdiği alışkanlık ile nemlendirme özelliği yüksek, yağlı görüntü bırakan ten ürünlerinden hoşlanmıyorum.

Bu fondötenin de yağlı duracağını ve rahatsızlık vereceğini düşünmüştüm ama öyle olmadı. Tam mat bitişli bir ürün olmasa da ben gayet memnun şekilde kullandım. Benim tenimde gereksiz bir parlama ya da yağlandırmaya neden olmadığı gibi pul pul da durmadı. Cildimle gayet güzel bütünleşti, vadettiği aydınlık/canlı görüntüyü de verdiğini düşünüyorum. Bunun dışında yapısı ince, uygulandığında da ince duruyor. Örtücülüğü de az/orta arasında.

Ben bej tabanlı, açık orta arası "09 Beige" rengini seçmiştim, benim için uygun oldu.

Son olarak ürün SPF 29 güneş koruma faktörü içeriyor ama ben kişisel olarak bu tarz ürünlerin güneş korumalarına güvenmediğim ve yeterli bulmadığım için hiç üzerinde durmuyorum.

Loreal Paris // Nude Magique Cushion Fondöten // 09 Beige

Özetle, benim yağlıya dönük karma cildimle iyi anlaşan, ne mat ne fazla glowy duran ve çok yağlı ciltler hariç hemen her cilt tipinin seveceğini düşündüğüm bir ürün oldu. İndirim dönemlerinde ara ara almaya devam ederim sanıyorum.

Nars Bord de Plage Highlith & Bronzer paleti yaz başında piyasaya çıkmıştı. Aslında bu paletten biraz önce piyasaya sürülen Banc de Sable 3`lü aydınlatıcı paletini çok istiyordum ama o ülkemize gelmedi, ben de yurt dışında bir türlü denk gelemedim.

Banc de Sable palet artık yurt dışında da satılmıyor bildiğim kadarıyla, dolayısı ile ben de hedefi 4 aydınlatıcı, 2 bronzer içeren Bord de Plage palete çevirdim. İsabet olmuş!

Dış ambalajdan başlayalım çünkü özel olduğunu daha kutusundan hissettiriyor. Standart Nars ambalajında değil, kadifemsi/mat dokulu bir kutu ile geliyor. Paletin dış tasarımı da hiç fena değil, Nars`ın klasik mat dokusu bu sefer karton kutuya alınmış, içteki doku öyle değil.

Kapağı açınca böyle bir güzellik karşılıyor sizi. Ben fotoğraflara eklememişim ama kapağı aynalı tahmin edeceğiniz üzere. Renkleri tek tek beğenmiş olmamdan önce tasarımı ve ürün gramajlarını çok beğendiğimi söylemeliyim. Hatta şöyle söyleyeyim, benden önce Murat eline alıp baktı ve "baya güzelmiş, makyaj ürünlerine neden bu kadar düşkün olduğunu daha iyi anlıyorum" dedi. Bir erkek gözü bile sıradan bir ürün olmadığını fark ediyor yani :D

İçindeki 4 aydınlatıcının hepsi ışıltılı ama simsiz. Bronzerlar ise mat yapıda. Pigmentasyonları başarılı.

Corniche aydınlatıcı; hafif pembelik içeriyor,

Galet aydınlatıcı; hafif bakır, hafif altın tonlarında,

Rıvage aydınlatıcı; paletin en açık tonu, inci beyazına benzer bir renk,

Crique aydınlatıcı; Galet`e göre daha açık ama altın tonu daha belirgin,

Laguna bronzer; açık sayılabilecek, turunculuk içermeyen bir kahve,

Casino bronzer ise; Laguna`ya göre daha koyu bir kahve rengi.

Corniche, Galet, Casino

Rivage, Crique, Laguna

Her bir renk 3.2 gram boyutunda, rahatlıkla kullanıma yetecek miktar ve boyuttalar. Sınırlı üretim bir palet fakat satışa çıkalı çok uzun zaman olmadığı için satışı hala sürüyor. Amerika fiyatı 59$, bizdeki fiyatı ise 295TL. Nars mağazalarından ya da online olarakmakyajtrendi.com`dan ulaşabilirsiniz.

Özetle almamak konusunda başta oldukça dirençli davransam da makyajkeyfim ve Eda Kapancı`nın tavsiyeleri ile daha fazla dayanamayıp aldığım ama hem renkleri, hem yapıları hem de tasarımı oldukça beğendiğim bir ürün oldu. Bütçeniz dahilindeyse, parasını hak eden bir ürün olduğunu düşünüyorum kesinlikle!

Loreal Paris`in Infallible Stay Fresh fondöteni yine meraktan alınanlardan bir tanesiydi. Yeni fonröten denemeye cidden doymuyorum. Ucuz pahalı pek ayrım yapmadan her seferinde farklı bir fondöten denemeye çalışıyorum.

Bu ürün de aynı şekilde, bir indirim dönemi meraktan alınanlardan birisiydi. Aslında Loreal Infalliable serisinin uzun ince tüpte olan Stay Matte versiyonu tavsiye edilmişti bana birkaç kişi tarafından ama dalgınlıkla yanlış olanını almışım.

Infallible Stay Fresh;

biraz yağlı ve kremsi hissettiren bir fondöten,
kapatıcılığı güzel,
yapısı orta/kalın arası,
kalıcılığı kötü değil,
mat bitişli değil, yağlı ciltlerde parlama yapmaya çok müsait,
dolayısı ile yağlı ve yağlıya dönük ciltlere değil daha çok kuru/normal ciltlere hitap edeceğini düşünüyorum.

Cam ve pompalı ambalajda olması güzel. Benim aldığım 150 Beige Eclat rengiydi. İsminde her ne kadar bej geçse de bende bence sarı alt tonlu bir renk. 30 ml`lik ambalajdaki ürünün indirimsiz güncel fiyatı 50-55tl civarında.

Özetle hem rengi hem de yapısı itibari ile benim tenime uymayan bir fondöten oldu. Tabii dayanmayıp stay matte versiyonunu da aldım :) Ondan daha memnun kaldım, en kısa zamanda onun da yazısını eklemek dileği ile...

Son zamanlarda drug store olup en memnun kaldığım Maybelline Fit Me Fondöten`in yazısını ya da Yağlı Ciltler İçin Fondöten Tavsiyesi yazısını okumak isterseniz üzerine tıklayabilirsiniz.

Son zamanlarda çok severek kullandığım ve gönül rahatlığı ile tavsiye edebileceğim ürünlerimi toparladım, kısa kısa fikirlerimi paylaşmak istiyorum.

Mac Bold & Bad Lash Maskara (89TL); Koleksiyon ürünü olan bu maskarayı dış ambalajına vurularak aldım aslında ama performansından da oldukça memnun kaldım. "Muhteşem" statüsünde diyemem ama hem küçük alt kirpik maskarası, hem ambalajı hem de ortalamanın üzerinde etkisi ile çok severek kullanıyorum.

Anastasia Beverly Hills Modern Renaissance Far Paleti (42$); Parasını son kuruşuna kadar hak ettiğini düşündüğüm, hem renklerini hem yapılarını çok beğendiğim far paleti. Aldığım günden beri elim başka farlara pek gitmiyor desem yeridir.

Make Up For Ever Ultra HD Fondöten (179TL); Uzunca süredir elimde olan ve neredeyse unutmaya başladığım bu fondötene tekrar elim gidince ne kadar hoş olduğunu yeniden hatırladım. Charlotte Tilbury Magic Fondötenden sonra, cildimde en hoş duran fondöten bu aralar sanıyorum. MUFE HD ve Ultra HD fondötenleri karşılaştırdığım bir yazı da mevcut.

Dr. Jart+ Premium Beauty Balm SPF45 (39$); Kapatıcılığını ve yağlandırmayan ama pudramsı da durmayan yapısını oldukça beğeniyorum. Mat ya da mata yakın ürünler kullamayı seven ve yağlıya dönük cildimle oldukça iyi anlaştığım bir ürün oldu. Tek renk olduğu için belki sıkıntı olabilir, hafif turunculuk da içeriyor gibi ama benim kullanımımı engelleyecek boyutta değil. Dr. Jart+ ürünleri artık bizim Sephora`larda da bulunabiliyor.

SkinCeuticals Sheer Mineral UV Defense Güneş Kremi (180TL);İlk başlarda biraz temkinli yaklaşsam da, kullandıkça baya baya sevdiğim bir ürün oldu. Özellikle sürdükten sonra bıraktığı hissiyat çok hoşuma gidiyor bu aralar, detaylı inceleme yazısını üzerine tıklayarak okuyabilirsiniz.

Estee Lauder Advance Night Repair Serum (300TL); Bu anti-aging resum oldukça popüler ve seviliyor bildiğiniz gibi, etkileri hakkında net birşeyler söyleyecek kadar uzun zamandır kullanmıyorum ama kıvamını, çok kolay emilmesini, kullanır kullanmaz ciltte güzel bir hissiyat bırakmasını oldukça sevdim. Etkileri hakkında da ümitliyim.

MAC Extra Dimension Faux Sure Allık (99TL); Bu allığı aldığım günden beri elimden düşürmedim desem yalan olmaz. Şeftali/somon arası ama çok da açık olmayan rengine, yapısına ve ışıltısına ba-yı-lı-yo-rum! Fakat sınırlı üretimdeki renklerden birisi olabilir. Normal standartlarda bir allık olsaydı bitirebileceğim ilk allık olurdu muhtemelen ama çok pigmentli bir ürün olduğundan sadece fırçanın ucunu dokunduruyorum, hiç eksilmiyor. Onun da detaylı yazısını üzerine tıklayarak okuyabilirsiniz.

NYX Soft Matte Lip Cream (30TL); Oldukça popüler olan bu rujlarla tanışmakta oldukça geç kaldım sanıyorum ama şu an elimde olan 2 rengini çok çok severek kullanıyorum. Kurutmayan, yapışmayan, mat ve kalıcılığı da fena olmayan rujlar. Görseldeki "Berlin" rengini de oldukça severek kullanıyorum, ambalajda gözüktüğü kadar koyu ve zor bir renk değil. Kahve tonlarını sevenlere bakmalarını öneririm.

Hurraw Hindistan Cevizli Lip Balm (25TL); Uzun süredir kullandığım Burt`s Bees`lerin pabucunu dama attırdı desem yeridir. Tertemiz içerikli güzel bir marka, oldukça güzel yumuşatıyor ve mis gibi kokuyor. Hindistan cevizi kokusunu seviyorsanız mutlaka denemenizi öneririm. Bittikçe alacağım bir ürün.

Nars Bord de Palage Aydınlatıcı & Bronzer Paleti (290TL); Yine parasını hak ettiğini düşündüğüm ve aldığım günden beri elimden düşürmediğim paletlerden birisi. Elimdeki tüm toz aydınlatıcıların ve bronzerların yerini tutabilecek kapasitede bence. Ayrıntılı yazısını yine üzerine tıklayarak okuyabilirsiniz.

Kiehl`s Clearly Corrective Dark Spot Leke Serumu; bu serumu fena bulmuyorum, çok çarpıcı sonuçlar yaratmasa da cilt tonumu düzenlediğini düşünüyorum. Daha önce ayrıntılı yazısını yazmıştım, ürün isminin üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Dermalogica Skin Smoothing Cream; İlk kullandığım birkaç gün çok beğendiğim, kullandıkça alışıp ortalama bulduğum bir nemlendirici oldu. Kuru/normal cilt ürünü diye belirtilmiş olmasına rağmen bende herhangi bir yağlanmaya vs neden olmadı ama kuru ciltlere yeterli geleceğinden çok emin değilim.

Apivita Face Mask with Propolis; Bu kil maskesi uzun zamandır kullandığım en iyi kil maskesi olabilir. Bilmeyenler için Apivita temiz içerikli bir Yunanistan markası. Maskenin üzerinde yağlı ciltler için yazıyor ama çok kuru ciltler hariç her cilt tipinin kullanabileceğini düşünüyorum. Oldukça yumuşak, germeyen, tahriş etmeyen ve güzel arındıran bir maske. Ben yedeklemiştim tabii ki.

Bioderma Hydrabio SPF 30 Face Mist; İçinde hala bir miktar olmasına rağmen, yapışkan yapısından çok sıkıldığım için bitiremeyeceğim bir ürün oldu. Ayrıntılı yazısı için ürünün ismine tıklayabilirsiniz.

La Roche Posay Anthelios SPF 50 Face Mist; Yine bu yaz aradığımı tam anlamıyla veremeyen spf`li yüz spreylerinden birisi daha. Bunu neden tam sevemediğimi de uzun uzun anlatmıştım, yine ürün ismi üzerine tıklayabilirsiniz.

Durcray Kelual DS Kepek Şampuanı; Son birkaç yıldır ara ara olup ara ara kaybolan kepek sorunum, son birkaç aydır başa çıkılmaz bir hal almıştı. Eczacı tavsiyesi ile bu şampuanı aldım ve oldukça memnun kaldım. Bırakmayı denediğimde sorun hemen yeniden başlıyor, o yüzden ben de hala devam ediyorum. Bakalım nereye kadar gidecek.

Yves Rocher Duş Yağı (Lavanta Böğürtlen); Bu duş yağlarının belirgin bir nemlendirme etkisi olmasa da, kullanımını ve bıraktığı hissiyatı çok seviyorum. Bu versiyonun kokusunu da beğeniyorum, yenisini aldım.

Yves Rocher Exfoliating Botanical Key; Sanırım artık satılmayan bir ürün. Selülit ürünlerinin gamından bir vücut peelingiydi. Çok düzensiz ve ayda yılda bir kullandığım için bir faydası olmadı tabii ama peeling olarak fena değildi.

Ogx Brazilian Keratin Saç Kremi; Yüksek beklenti ile aldığım bu saç kremi beni hiç tatmin etmedi. Düzleşmeye oldukça meyilli saçlarımda hiç işe yaramadı. Yumuşatma etkisi de ortalamaydı, sadece kokusunu çok sevdim ama artık bitsin diye gözünün içine bakıyordum.

Yves Rocher Ayak Peelingi; Bittikçe aldığım, çok sık kullanmasam da banyoda bulundurduğum ponza taşlı peeling.

Batiste XL Volume Kuru Şampuan; Batiste kuru şampuanları seviyorum genel olarak ama ekstra hacim konusunda pek gözlem yapma fırsatım olmadı. Kuru şampuanları eskisi kadar sık kullanmıyorum, kullandığımda da saçlarımı topluyorum. O yüzden hacim konusunda bir şey söyleyemeyeceğim.

Yves Rocher Oje Çıkarıcı; Kullanılmaz hale gelene kadar severek kullandım. Daha önce Flormar`ı n süngerli oje çıkarıcısını kullanıyordum ama bundan biraz daha memnun kaldım sanırım.

Cyrene Shea Butter; Temiz içeriği sayesinde güvenerek kullandığım bir üründü fakat yapısı oldukça katıydı. Sanırım artık bu ürün de satılmıyor, o yüzden fazla uzatmayayım.

My Konjac Pembe Sünger; Bu marka drugstre`larda satılan markaların aşağı yukarı 2 katıydı. Birazcık pembe rengine aldanıp almıştım ama ekstra bir özellik görmemekle birlikte, sanki Gratis`de satılan daha iyiydi. Bu arada bu süngerleri sadece maske temizlerken kullandığımı da belirteyim.

Bu ay bitenler performansım da böyleydi, darısı önümüzdeki aylara ve daha çok cilt bakım ürününe...

Daha önce defalarca söylemişimdir ama tam bir fondöten düşkünüyüm. Bütçem el verdiğince sürekli yenilerini denemeye çalışıyorum. Estee Lauder`ın bu Double Wear Nude Cushion Stick fondötenini çıktıktan kısa süre sonra bir Sephora mağazasında deneyip almıştım.

Bunu oldukça merak ediyordum çünkü hem bayıldığım, kötü gün dostu double wear serisindendi, hem ondan daha hafif nude çeşidiydi, hem son zamanlarda çok popüler olan cushion hem de stick`di. Daha ne olsundu 😃

Fakat hemen baştan söyleyeyim, beklentim bu kadar yüksek olunca karşılanamadı tabii. Aslında gayet hoş bir fondöten, kesinlikle kötü değil. Hatta bir sürü ürünü elimden çıkartıp satış sitesine koyarken buna kıyamadım.

Estee Lauder Double Wear Nude Cushion Stick Fondöten,

Bu şekilde cam bir tüpün içinde geliyor. Alttaki metal kısmı çevirerek yukarıdaki süngere ürün çıkmasını sağlıyorsunuz önce.
Daha sonrada ürünü direkt sünger aplikatörü ile yüzünüze uyguluyorsunuz.
Sünger başlık çevrilerek sökülebiliyor, ara ara yıkamak gerektiği için iyi düşünülmüş bir ayrıntı.
Süngeri kullanarak tampon hareketlere ürünü yüzünüze aktarmak çok kolay fakat tüm uygulamayı tampon hareketlerle yapmaya kalkarsanız aşağıdaki fotoğrafta göreceğiniz gibi nokta nokta izler kalıyor. Dolayısı ile sonrasında yaymanız da lazım. Bu da süngere giden bir miktar ürün demek oluyor.

Yapı, duruş ve kalıcılığa gelirsek;

Kıvam olarak çok düşük bir yoğunluğa sahip olmasa da kolay yayılıyor, ciltle güzel bütünleşiyor,
Düşük- orta arası bir kapatıcılığı var,
Mata yakın bir bitişi var, pudramsı durmuyor, bende yağlanma ve parlama yapmıyor (cildim yağlıya dönük) Ürün bilgisinde; "nemlendirme ve aydınlık bir bitiş sağlar" diyor. Nemlendirme etkisi olduğuna çok katılmıyorum ama hemen her cilt tipi ile anlaşabilecek yapıda hoş bir yapısı var. Ne fazla mat, ne de yağlı duracak kadar aydınlık.
Kalıcılığı ise benim cildimde düşük. Sürdükten 2-3 saat sonra neredeyse hiç bir şey sürmemişim gibi oluyor. Yine ürün bilgisinde 8 saate kadar dayanıklılık vaadedilmiş ama benim cildimde yanına bile yaklaşamadı maalesef.

Düşük kapatıcılık ve doğal duruş bekleyenler için güzel bir ürün. Tabii ürünün en önemli kısmı ambalajı. Kullanımı gerçekten kolay ve pratik. Özellikle gün içinde yanınızda taşımak ya da birkaç günlük seyahatlere götürüp, fırça vs taşımamak için ideal. Fakat ambalajın artıları yanında fiyat eksisini de getirmiş ki göz ardı edilemeyecek boyutta bence.

Estte`nin fondötenleri zaten oldukça pahalı, bu ürünün de fiyatı 175TL fakat içeriği sadece 11ml. ürünü satmak için "azıcık kullansanız yeter, yapısı dolayısı ile 30ml`lik fondöten kadar gider" diyorlar ama hiç katılmıyorum bu yoruma.

Klasik Double Wear`ı özel günler ya da tam kalıcılık/tam kapatıcılık istediğim zamanlar için kenarda bulundurmayı seviyorum ama bu ürünün yapı olarak çok daha uygun fiyatlı muadillerini bulabileceğim için, sadece ambalajına bu kadar para ödemem tekrar.

Geçtiğimiz Nisan ayından beri büyük ve abartılı bir kozmetik alışverişi yapmıyordum sanırım. Ara ara aldığım ürünler oldu ama genel olarak dikkat ettiğimi ve çok fazla ihtiyaç dışına çıkmadığımı düşünüyorum (şu an bi emin olmadım ama öyledi muhtemelen 😁). Fakat bir süredir Londra`da olan erkek kardeşimin dönüşü ile biraz ipin ucunu kaçırdım sanıyorum (yine de pişman değilim).

Aslında sayıca çok fazla olmamalarına rağmen Sterlin`in almış başını gitmiş olması durumu vardı maalesef. Çoğu ürün Amerika fiyatlarından biraz daha yükseğe gelmiş oldu ama bizde satılmayan birkaç ürünü ve bize göre nispeten daha uyguna gelen Benefit ürünlerini almadan duramadım.

Alışverişin ucu birazcık kaçınca da, aldıklarımın bir kısmını instagram satış hesabıma -çeşitli satış hesaplarında gördüğüm fiyatlara göre daha uygun fiyatlara- yükledim (@modamasallarisatıyor). Satılanlar satılsın, satılmayanlar benim olur. Böylece birazcık aldıklarımın yükünü de hafifletmiş olurum diye düşündüm.

Alışverişimin ayrıntılarına gelirsek;

Benefit Cosmetics;

Benefit ürünlerini her daim alamasam da albenileri hoşuma gidiyor genelde. Tercih ettiğim ürünler;

Browvo Kaş Serumu,
Gimme Brow Kaş Maskarası,
Defined and Refined Brows Set,
Sunday My Prince Will Come Makyaj Seti oldu.

Kaş serumunun seyahat boyunu kullanıyorum bir süredir, çok çok memnun kaldım mı emin değilim çünkü tam düzenli kullanamadım ama kaşlarımda az da olsa bir gürleşme sağladığı için tam boyunu da almak istedim. Kullananların da çoğunluğunun memnun olduğunu okuyorum. Kaş maskarasını ise yıllardır merak ediyordum desem yeridir. Diğerleri biraz şımarıklık oldu.

Kardeşim sağolsun tester istemeye de çekinmeyince, yanında böyle minik bir iki tester, kullanılabilecek bez bir çanta ve bardak altlığı gibi birkaç hediye vermişler.

The Ordinary;

Son zamanların yükselen yıldızı The Ordinary biliyorsunuz, ben şimdiye kadar 1 tane ürünlerini deneyebildim (Azelaic Acid). Hazır fırsat bulmuşken denemek istediklerimi aldım.

Hyaluronic Acid 2% + B5,
AHA 30% + BHA 2% Peeling Sol.,
Covarage Foundation ve
Glycolic Acid 7% Tonik.

İçlerinde en merak ettiğim fondöten ve tonik sanıyorum.

Lush Cosmetics;

Her yurt dışına çıkışımda ilk baktığım lokasyonlardan birisi Lush mağalarının yeri desem yalan olmaz sanıyorum. Oldukça seviyorum kendilerinden alışveriş yapmayı. Daha elimde bitiremediğim birkaç ürünü olmasına rağmen bunları istedim;

Bubble Gum Dudak Peelingi,
Ultrabland Makyaj Temizleyici,
Let the Good Times Roll Yüz ve Vücut Temizleyicisi.

Let the Good Times Roll çok güzel kokuyor ve daha önce denemediğim bir üründü. Satılma ihtimalini göze alamadığım için satışa koymadım, direkt kendime ayırdım.

Charlotte Tilbury;

Charlotte Tilbury Instant Look in a Palette ve,
Unisex Healthy Glow Renkli Nemlendirici.

Yine uzun zamandır aklımda olan ürünlerdendi. Palet ilk gün satıldı ve kendisinden ayrılmakta cidden çok zorlandım. Elimde kalsaydı hakkını veremeyecektim diye düşünüp, koleksiyonumu biraz sadeleştirdikten sonra yeniden almak üzere kendisi ile vedalaştım. Fakat Healthy Glow`a karşı koyamadım ve onu kendime aldım. İlk denemeye göre de oldukça beğendiğimi söyleyebilirim. Bu arada Charlotte bir tanecik bile tester vermemiş kırıldım.

Zoeva;

Zoeva Cocoa Blend Far Paleti,

Renkleri bana hitap ediyordu, bu paletle ilgili de olumlu şeyler okuyordum, yine satışa koydum. Satlımazsa benim olur ❤

It Cosmetics

It Cosmetics CC+

Bu kremin de oldukça büyük bir ünü var biliyorsunuz, almasam olmazdı. Yanında aynı renginden (medium) bir de seyahat boy tester vermişler. Onu denedim hemen ve oldukça beğendim. Rengi de uydu gibi 👍 Bir iki sefer daha deneyip emin olduktan sonra bunu da satmaktan vazgeçeceğim sanıyorum.

Urban Decay;

Urban Decay Heat Palette

Satışa koyup koymamak konusunda beni en çok düşündüren ürün de bu oldu sanıyorum. Ambalajı ve renkleri gerçekten efsaneydi ama yine zamanında çok severek aldığım Naked 3 paleti ne kadar az kullandığımı ve buna benzer renkleri barındıran bir Chanel`im olduğunu düşününce satışa koydum ve neredeyse aldığım fiyata sattım 😐 Yine de aklımda kalmadı desem yalan olur yani.

Bunların dışında fotoğrafını eklemeyi unuttuğum Burt`s Bees Yüz Temizleme yağı almıştım bir de. Bizde bulunmayan bir ürün bildiğim kadarıyla.

Hepsi bu 😚 Beni uzun bir süre frenleyecek güzel bir alışveriş oldu. Ürünlerin bir kısmı hala instagramda @modamasallarisatiyor hesabımda mevcut. Ara ara yine böyle benzer ürünler ve birkaç kez kullanıp elimden çıkartmak istediğim ürünlerimi ekleyeceğim.

Böyle toplu ve büyük alışverişler yapmak çok güzel hissettiriyor inkar edemeyeceğim ama maddi olarak zorlayıcı omasının yanında, daha sonra tek bir ürün alındığında yaşanan tatmini de azaltıyor gibi geliyor bana. O yüzden fazla alışmamak lazım. Önümüzdeki aylarda ihtiyaç dışına çıkmayı pek düşünmüyorum diye klasik sözle bitireyim yazıyı. Belki bir Mac`in Nicki Minaj rujlarına bakarım o kadar 😁

NYX`in bu fondöteninden son zamanlarda sıklıkla bahsedildi sanıyorum çünkü PR gönderisi olarak bir çok kişiye gitti. Ben daha öncesinde de bu fondöten ile ilgili merak ve beklenti içindeydim. O yüzden hakkında pek de fazla araştırma yapmadan online olarak satın aldım.

NYX Total Control; damlalıklı şişesi ile gelen sıvı bir fondöten. Kullandığınız ürün miktarını arttırmanızla orantılı olarak hafif/orta ve tam kapatıcı olmasını sağlayabileceğimizi iddia ediyor. Sıvı olması dolayısı ile hafif yapıda olacağı ve birkaç kat sürülse de ağır durmayacağı fikri benim de aklıma yatmıştı aslında.

Fakat tam anlamıyla yorumlayacak kadar kullanmadım bu fondöteni maalesef. Online fondöten almanın en büyük handikaplarından birisi renk seçme/seçememe kısmı oluyor maalesef.

Nyx Total Control Drop Fodötenin renk skalası da oldukça geniş. Tam 24 renk seçeneği var. Her ne kadar swatchlarına/renk görsellerine farklı farklı bloglarda bakmış olsam da doğru renk seçimini yapamamışım. Birçok markanın light, light + renkleri bana uyuyor son aylarda. Nyx`in "light" renginin de serinin 5. rengi olduğu yani ondan önce daha açık renkler de olduğunu düşününce bana uyacağını düşünmüştüm.

Fakat öyle olmadı, daha sonra markanın kendi yaptığı yorumlardan ve elimdeki light renginden anladığım kadarıyla bu fondötenin ilk 6 rengi gerçekten açık tenler, ikinci 6 rengi orta tenler, üçüncü 6 rengi koyu tenler ve dördüncü 6 rengi çok koyu tenler için ideal gibi duruyor.

Nyx Total Control Drop Fondöten, 05/light

Nyx Total Control Drop Fondöten, 05/light (tek kat)

Nyx Total Control Drop Fondöten, 05/light (iki kat)

Kolumda denediğimde "05/light" rengi çok açık durmamış ve tek katta güzel incecik durmuş olsa da, yüzüme uyguladığımda hiç istediğim gibi durmadı maalesef. Bir kere renk oldukça açık oldu. Fakat rengin de dışında yüzümdeki kusurları ve gözenekleri inanılmaz belli etti. Hani dokulu bir resim kartonu üzerine koyu renk kalemle karalama yaparsınız ve kağıdın bütün dokusu belli olur ya, ona benzer bir görüntü oluştu.

Bu durumun rengin bana çok açık kalması dolayısı ile oluştuğunu düşünüyorum ama daha koyu bir rengini de tekrar alıp denemeye cesaret edemedim. Hem sıvı oluşunun pratikliğini biraz azaltması (yüzüme sürene kadar masaya yada üzerime damlatıyorum genelde), hem de 13ml olması ve indirime girmemesi sebebi ile tekrar almayacağım. Belki bir mağazasına yolum düşerse yüzümde deneyip bir şans daha verebilirim.

Yapısına gelirsek; mata biraz daha yakın, yağlı hissettirmeyen, yağlıya dönük cildimi rahatsız etmeyen bir yapısı vardı ama tam anlamıyla kullanıp test edemediğim için bu yorumun sadece ilk izlenim niteliğinde.

Nyx Total Control Drop Foundation, 13ml, 59,99TL ve içeriği de aşağıdaki gibi.

Nyx Total Control Drop Fondöten İçeriği

Aranızda deneyip aynı sorunu yaşayan ya da yapısını beğenler var mı ?

Alışveriş // Nisan - Mayıs 2017

Nars // Hot Sand Allık/Aydınlatıcı

Minimum Ürün // Tatil Çantası

Aliexpress Fırça Temizleme Matı

MAC // Retro (Satin) Lipstick

Blog Satışı // Temmuz 2017

Mac // Next to Nothing Pudra

Skinceuticals // Sheer Mineral UV Defense Güneş Kremi

La Roche Posay // Anthelios SPF 50 Anti Shine Güneş Koruyucu Sprey

Bioderma // Hydrabio SFP30 Nemlendirici Sprey

Uludağ Premium // E Vitaminli Yüz Spreyi

Bitenler // Ağustos 2017

Loreal Paris // Nude Magique Cushion Fondöten

Nars // Bord De Plage Aydınlatıcı Bronzer Paleti

Loreal Paris // Infallible Stay Fresh Fondöten

Favori Cilt Bakım ve Makyaj Ürünlerim // Ağustos 2017

Bitenler // Eylül 2017

Estee Lauder // Double Wear Nude Cushion Stick Radiant Fondöten

Alışveriş // İngiltere Kozmetik Alışverişi

NYX // Total Control Drop Fondöten